“Artiz” gibi kıyılar

kuzine-deniz-kurt-1

BU KIYILARI VAZGEÇiLMEZ YAPAN, SIZDE BIRAKTIĞI iZLERDiR. ÇÜNKÜ ‘ŞU MEKÂNDA ŞU YAPILIR, BU MEKÂNDA BU YENiR iÇiLiR DiYE KURU ANLATIMLA SINIRLANAMAZ BiR BÖLGEDiR FRANSIZ RIVIERASI. AKDENİZ’İN DİĞER POPÜLER KIYILARI GİBİ DEVAMLI DEĞİŞEN BIR ZEMİNE DEĞIL, BRIDGET BARDOT’LU, SOPHIA LOREN’Lİ GÜNLERDEN BERİ AYNI RUHA SAHİPTİR.

French Riviera… Ya da Türkçe tabiriyle Fransız Rivierası. Daha da kulağımızın alışkın olduğu ismiyle Cote d’Azur. Fransa’nın meşhur güney kıyılarına verilen isim. Hani 1960-70’lerde çekilmiş bütün siyah beyaz fotoğraflarda Sophia Loren’i, Bridgette Bardot’yu bir Riva teknenin icinde bikinisi ve büyük güneş gözlükleriyle sereserpe uzanmış gördüğümüz meşhur kıyılar. Hayatında bir kez gitmiş olanlar icin hep gitmek isteyecekleri, gitmemiş olanlar icin hayalini kurdukları, her zaman gidenler icinse vazgeçilmez bir şıklık.

naviga2Bu kıyıları vazgeçilmez yapan nedir dersek, hayatınıza bırakacağı anılardır derim. Çünkü spesifik olarak şu mekana gidip su yapılır, bu mekana gidip bu yenir içilir diye bir anlatımla sınırlanamaz bir bölgedir Fransız Rivierası. Akdeniz’in diğer popüler kıyılarında olduğu gibi devamlı değişen kaypak bir yüze sahip degildir. O Bridget Bardot’lu günlerden beri değişmeyen bir ruhu vardır. Evet ruh diyebiliriz o güzelliği tanımlamaya. Yani Marmaris ya da Yunan adaları kıyıları gibi sizi her daim icine çeken muhteşem bir deniz değil, bazen yağmurlu, bazen mistik, bazen süperyat yelken yarışlarının ev sahibi bölgelerde çılgın partiler, bazense sessiz bir koyda sadece o görkemli malikanelere bakarak şarabınızı yudumladığınız dakikalar sunar size. Tabii malikanelerden birinin sahibi değilseniz.

En popüler alanı Saint Tropez’den başlar, içine film endüstrisinin Avrupa’daki kalbi Cannes ve ayrı bir devlet olarak yer alan Monaco-Monte Carlo’yu da alarak İtalyan sınırına en yakın yerleşim yeri olan Menton’da sona erer. Aradaki kıyılar ise aşağıda yavaş yavaş sayfalarınızda.

naviga1SAINT TROPEZ
Gitmeyenlerin bile ismini iyi bildigi en popüler kıyılardan biridir. Merkezi, ortaçağdan beri dokunulmamış sarı turuncu küçük binalar ve binaların altlarına açılmış dünyaca ünlü markaların mağazaları ve restoranlar; çevresi ise Nikki Beach, Le Club 55 gibi lux beach club’ları ile meşhur plajlardan oluşur. Yelken yarışları olduğu günlerde dünyanın her yerinden insanlarla dolup tasan bir popülariteye sahiptir.

naviga3COGOLIN
Benim vakit geçirmeyi en sevdiğim marinayı icinde barındıran bölge. Marine des Cogolin. Cogolin kentinin merkezi aslen kıyıdan uzaktadır ancak denizle buluştuğu yerde, Saint Tropez’ye gelip de Saint Tropez marinasında yer bulamayan ya da bizim gibi huzur arayan tekneciler icin o kalabalıktan kaçış noktasıdır.

naviga4Marine de Cogolin, aynı zamanda bir küçük tersaneyi içinde barındıran, sakin ve sessiz ama içinde keyifli vakit geçirilebilecek hoş restoranlar da barındıran bir marinadır. Biraz ilerisinde ise Venedik gibi küçük kanallardan ve rengarenk minik binalardan oluşan ve yine küçük teknelerin tercihi Port Grimaud adlı masal ülkesi gibi bir marina vardır.

naviga5SAINT MAXIME
Standart bir Fransız kenti. Saint Tropez, Cannes ya da Monaco’daki gibi turistik ya da havalı bir hayat değil, kentte yasayan Fransızların günlük rutinleri içinde sadece bir havlu ya da basit bir şezlongla plaja indikleri, sereserpe güneşlenip kitap okudukları, rutin bir yasam biçiminin hakim olduğu kıyılardır buralar. Cogolin’den başlayıp Cannes’a kadar olan bölgede ne bir pahalı beach club’lar ne süperyatlar vardır. Sadece çakıl taşlı, sessiz sakin halka açık kıyılar görürsünüz.

naviga6CANNES
Herkesin bildiği meşhur Cannes Film Festivali’nin ev sahibi şehir. Her yıl festival zamanı dolup taşan, yine diğer yerleşim yerleri gibi lüks mağazalarla süslü küçük bir merkezi olan Cannes’da aynı zamanda büyük ve görkemli eski oteller vardır. Bu yıl festival zamanı oradaydım ancak söylemem gerekir ki eğer bölgenin keyfini çıkartmak istiyorsanız festival zamanı gitmeyin! Cannes diye göreceğiniz şey, Hollywood yıldızı görmek icin, sokaklarda iğne atsan yere düşmeyecek kalabalıklar oluşturan; dünyann her yerinden gelen turist toplulukları, onları engellemeye calışmak için sokaklara serilmiş bariyerler, bir otelin barında bir kadeh bir şey icmenizi bile zora sokan korumalar ve yıldızların konaklama icin tercih ettigi super-mega yatlarla kaplanmış bir koydan ibaret olur.

naviga7CAP D’ANTIBES
Antibler’in sehir merkezine gelmeden bir önceki koy. Benim ve birçok zevk sahibi Avrupalının da Antibler’e nazaran tercih ettigi koy. Cannes’a olan yakınlığı nedeniyle Cannes film festivali sırasında Hollywood starlarınınn Cannes’ın paparazzi ve hengamesinden kaçmak icin kiraladıkları süperyatlarla demirledikleri koy. Size bir sır vereyim mi? naviga8

Genellikle Hollywood yıldızları, Cannes Film Festivali sırasında herkesin sandığının aksine insanların önüne kamp kurdukları 5 yıldızlı Cannes otellerinde değil, ya dediğim gibi süperyatlarda ya da Cap d’Antibes’teki Hotel du Cap-Eden-Roc’ta kalıyor. Ancak bu sır yine de işinize yaramayacak çünkü Cannes Film Festivali sırasında otele yemeğe bile gitmeniz mümkün değil. Çünkü o dönem otel full olmasının da ötesinde dışarıdan hiçbir ismi müsteri olarak kabul etmiyor. Elbette siz de bir Hollywood yıldızı veya çevresinden biri ya da en az 60 metre olan süperyatınızla koya demirleyenlerden biri değilseniz.

naviga10ANTIBES
Benim de içinde bulunduğum süperyat sektörünün kalbi diyebileceğimiz sehirlerden biridir. Bizlerin; yani kaptan, şef, mühendis, stewardess ve her görevdeki yatçının işlerini organize eden ve aynı zamanda da charter kiralama gibi yatçılıkla ilgili her işin altına elini sokan ajanslar bu bölgede toplanmıştır. Elbette marinası ve turistik dükkanlari ile hoş restoranları da icinde barındıran, bilinen Fransız şehirlerinden biridir.

naviga11NICE
Üzerine söylenecek çok özel bir şeyler bulamadım çünkü Nice, bu bölgenin icinde havalimanını da barındıran en sehirleşmiş yeridir. Büyük ve oldukça göç almış bu Fransız şehri, güneydeki is dünyasının da merkezidir. Aynı zamanda cevredeki lüks hayatın içinde calışan kesimin, daha ucuz olduğu için yasamayı tercih ettigi bölgedir.

naviga12VILLEFRANCHE SUR MER – SAINT JEAN CAP FERRAT- BEAULIEU SUR MER
İşte en güzel ve en sakin Riviera kıyılarına geldik. Villefranche sur mer, yine merkezinde yüzyıllardır dokunulmamış renkli binalardan ve hoş birkaç restorandan oluşan küçük bir kasabadır. Berrak denizi ve plajı ile meşhur olmasının yanında bence bu yan yana konuşlanmış meşhur kıyıların keyfi ancak bir tekneniz varsa ya da oralarda bir malikaneye sahipseniz çıkar. Cünkü Villefranche Sur Mer ve bir yarım ada olan Saint Jean Cap Ferrat, bu bölgenin en pahalı yerleşim yerleridir ve dünyaca unlu birçok ismin de özel villaları bu bölgededir.

naviga13EZE, CAP D’AIL ve ROQUEBRUNE CAP MARTIN
Monaco’nun sağı ve solunda konuşlanmış bu koylar, Monaco Krallığı icinde değil halen Fransız toprakları içinde olması nedeniyle özel bir konumda bulunmaktadır. St Jean Cap Ferrat yarımadası gibi yine koya bakan müthiş evler ve malikaneleri ile meşhurdur. 100 m2 bir apartmanın fiyatının 1 milyon euro’dan basladığı ve özel bahçeleriyle büyük malikanelerin boğazdaki yalılar ile eşit seviyede rakamlara tırmandığı bir bölgedir.

navigA15MONACO/MONTE CARLO
Hakkında yazabileceklerim sadece birkaç cümleye sığamaz. Özel bir krallık olan Monte Carlo, turistik anlatımıyla sadece kumar merkezi degildir elbette. En görkemli mega yatların Port Hercule’e mutlaka ugradığı, her yıl eylülde düzenlenen Monaco Yacht Show ile süperyat dünyasının kalbinin attığı, Formula 1’nin en meşhur ev sahiplerinden biri olup bunun dışında birçok başka lüks etkinliğin de merkezi olan, dünyanın Akdeniz’deki kalbidir Monaco. Alain Ducasse’in üç Michelin yıldızlı saray gibi restoranı Le Louis XV, Joel Robuchon’un 2 Michelin sahibi aynı isimli restoranı, Joel Robuchon’u icinde barındıran yine saray gibi yapıların içindeki 5 yıldızlı otelleri, caddelerinde Ferrari, Maserati ve Jaguarlar’dan başka araba görmediğiniz, lüksün gayet göz önünde yaşandığı bir şehirdir.

navigA16En enteresan yanı ise dünyanın en muhteşem cezaevine sahip olmasıdır. Ayrı bir ülke olması nedeniyle halen faaliyette olan denize sıfır, para ile satın almaya kalksan alamayacağın bir konumda bulunan bir başka saray gibi yapı, Monaco’nun resmi cezaevidir! Gecesi 1000 euro’dan baslayan 5 yıldızlı otellere verecek paranız yoksa, Monaco’da basit bir suç işleyip kendinizi o hapishaneye attırıp aynı manzaradan yararlanabilirsiniz.

MENTON
Monaco’da yaşamaya gücü yetmeyen ama Monaco’da çalışan normal vatandaşın yasamak icin tercih ettigi bir Fransız kentidir. Sakindir, güzeldir. Yine Saint Maxime kıyıları gibi bir şemsiye bir şezlongla gidilen çakıl taşlı uzun bir koy ve mütevazı bir hayat.

Peki ben bunları nereden biliyorum? Çünkü nisan başından temmuz ortasına kadar Saint Tropez’den başlayıp Menton’a kadar varan bu bölgede koy koy devamlı dolaştık altımızdaki Wally’imiz ile. Daha da detay yazmak isterdim ama sayfa izin vermiyor. Siz bu yazıyı okurken ben Korsika ve Sardunya adaları arasında cirit atıyor olacağım. Eylülde korsanların memleketi Korsika ve Sardunya’da bu kez biraz Fransız mutfağından da ekleyeceğim bir tarifle buluşmak üzere…