Monaco Grand Prix

MEGAYAT MUTFAKLARI

043_YAT125_DENIZMonte Carlo! Adı bile bir asalet, bir zenginlik çağrıştırmıyor mu?

Güney Fransa’nın Akdeniz’le öpüştüğü asil koyların tam ortasına konuşlanmış, Fransa’nın parçası gibi görünmesine rağmen,Prens Rainier zamanında özgürlüğünü ilan etmiş bir prenslik.Hani bir zamanlar, ancak filmlere konu olabilecek büyülü bir aşkla Hollywood prensesi Grace Kelly ile evlenerek onu gerçek bir prenses yani Monaco prensesi yapan Prens Rainier.Nasıl ironi ama!

043_YAT125_DENIZ-1Vatikan’dan sonra dünyanın en küçük ikinci ülkesi, sokaklarında Ferrari’ler Jaguar’lardan başka arabaya nadir rastladığınız bu zepzengin ülkecik, aynı zamanda Formula1 yarış meraklıları için bir efsane çünkü Monaco Grand Prix,bu yarışların kralı!

Bu yılki yarışlarda bir megayat şefi olarak ben de oradaydım.Çünkü gelen kitlenin büyük bir kısmını yat sahipleri ya da megayatları kiralayan hali vakti hayli yerinde yarış severler oluşturuyor.Yarışlar bir yana,bu yatlarda neler yaşanıyor biraz ondan bahsedelim.

IMG_2264Monaco GP, sadece bütün caddelerin piste dönüştüğü heyecanlı yarışlarla değil sabahlara kadar süren ‘after party’leriyle de ünlü.Partilerin çoğu,Monaco’nun tam kalbinde yer alan Port Hercules etrafında dönüyor.Marinada yer bulmak için çok önceden rezervasyon yaptırıp normal üstü bir ücret ödemeniz gerekiyor.Buna rağmen marina dolup taşıyor hatta ikinci sıra bir parketme sistemi de yaşanıyor.50 metre üzeri yatlar ise açıkta durmayı yeğliyorlar. Bir de protokol var. Monaco Prensi Albert’in özel yatında verdiği parti.Davetli olmanıza rağmen yüksek bir giriş ücreti ödemenizin şart koşulduğu, çünkü bu gelirin vakfa bağışlandığı özel gece.

043_YAT125_DENIZ-8Marina barlarındaki partiler herkese açık ama megayatlardaki partiler elbette ki özel! Ünlü yüzler, ortamın vazgeçilmezleri upuzun bacaklı kızlar ve elde şampanya kadehleriyle güvertede salınan kalabalıklar.Önce Dom Perignon’lar eşliğinde başlayan elegant gecenin sonu, alkolün etkisiyle sabaha karşı mini hamburger ve heavy snack dediğimiz yiyeceklere yumulmakla son buluyor. Elbette ki şefiniz bunları hazırlamak üzere tüm gece ayakta size hizmet vermiş oluyor.

Önümüzdeki sene Monaco GP’yi tv’den izlerken bu yazdıklarımı hatırlar ya da belki derginizin sayfalarını süsleyen megayatlardan birini kiralarsınız, ben de şefiniz olarak sizi şık yemeklerimle tanıştırırım. Kimbilir..

AYIN TEKNESİ
DILBAR

IMG_3609Peki Monaco Grand Prix’den sonra nereye gittik? Fransa’nın cennet köşelerinden ve Megayat sektörünün klasikleşmiş uğrak yeri St.Tropez’ye.Saint Tropez ruhunu,sokaklarını,meşhur yelken yarışlarına ev sahipliğini ya da şef olarak sabahları maruz kaldığım vazgeçilmez ekmek kuyruğunu sonraki yazımda okuyacaksınız.Peki yolda kime rastladık? İşte sağlam bir megayat! 156 metre DILBAR! Lürssen Yacht yapımı.Adından da anlayacağınız gibi,bir Özbek dilberi. Sahibi özbek asıllı Rus milyarder Alisher Usmanov.Arsenal futbol takımının sahibi olarak da hatırlarsınız. 2015 yılında dünyanın en büyük megayatı idi.Sonra 180 metre ile Azzam rekoru eline aldı.20 konuk kamarası ile maksimum 40 konuk ağırlayabilen ve 35 crew cabin sayısı ile 80 kişilik dev ekibi barındırabilen 600 milyon dolarlık bir dev.

AYIN TARİFİ

043_YAT125_DENIZ-3Hadi bir makarna yapalım! Kim teknede deniz mahsüllü bir makaraya hayır diyebilir ki. Süper basit! Makarna derken hangisi olsun? Bence Linguini. Deniz mahsullerine en yakışanı o. Olmazsa Spaghetti kapın.

  1. Denizden ne çıkmışsa ya da balıkçıda ne bulduysanız iş görür. Ancak mutlaka içinde kalamar, karides ve midye olsun. Kabuğuyla!
  2. Bir tavaya 3-4 kaşık zeytinyağı, 2 diş sarımsak ve kalamarları halka olarak atalım. Az beyaz şarapla kalamarları bir zıplatıp, alkolü uçana dek bekleyelim.
  3. Balık varsa ortalama parçalar halinde beyaz etlerini atalım ve altlı üstlü biraz pişirince kapari, isterseniz zeytin atıp, domates sosu ile tavayı şenlendirerek balıkları pişmeye bırakalım.
  4. Balıklar sosun içinde pişince karidesleri atalım. Bir kaç dakika sonra sakalı alınmış midyeleri kabuğuyla ekleyip, tavaya kapak kapatarak midyeler ağızlarını açana dek pişirelim. Bu aşamaya deniz tarağı ya da ne istiyorsanız ekleyebilirsiniz. Unutmayın, deniz mahsülleri hep çabuk pişer!
  5. En son üzerine doğranmış maydanoz atarak sosu bitirelim.
  6. Makarnayı ayrı bir yerde haşlayıp süzerek son dakika sosun içine gönderip aromalanmasını sağlayalım.
  7. Servis!