Sardegna adasında kum midyeli lezzet

navigaTRkum1Kaptan’a nereye gidiyoruz dedim, “Biz uçak değiliz bilmiyorum” dedi. “Nasıl yani? Bir istikametin de mi yok?” dedim. Parmağıyla sola tarafı işaret edip “Şu tarafa” dedi.

Elbette benim ard arda sıralanmış bitmez tükenmez sorularımdan bunalmış olduğundan kendince benimle dalga geçiyordu ama anlattığı şey esasen havanın durumuna ve rüzgarın kuvvetine göre teknedeki hesaplar çarşıya uymazsa Sardegna’da konaklamak zorunda kalacağımızdı ki öyle de oldu.

Atina’dan yola çıkmış Fransa Saint-Tropez’ye doğru yol alıyorduk. Günler önceden hava tahminlerini kontrol ettiğimizden havanın bozacağını biliyorduk ama İtalya Stromboli yanardağını geçtikten sonra durum netleşti. Kaptanın anlatımıyla ne yazık ki bir arkadaşı bir kaç sene önce benzer bir fırtınada hayatını yitirmişti. Sardegna Korsika arasındaki denizden geçmeye çalışırken rüzgarın şiddetinin yarattığı sekiz metrelik dalgalardan biri, arkadaşını yelkenlinin üzerinden aldığı gibi denize fırlatmıştı. Elbette ki bu şiddette bir hava durumunun vehameti, Sardegna adasında beş gün mahsur kalmamıza neden oldu. Ancak böyle mahsur kalmaya can kurban. Çünkü fırtına dediğin denizin ortasında oluyor. Adada hissedilen ise sadece “bugün biraz rüzgarlı mı ne!” duygusu olduğundan bizimki biraz Sardegna’da tatil yapmak oldu.

Gerçi hayatımız tatil olduğundan bir süre sonra plajda güneşleneyim isteği köreliyor. Biz zaten teknede yaşıyoruz. Dolayısıyla o beş günün birinci günü keyif, ikinci günü Olbia’daki marketlerden biraz yerel Sardegna ürünleri alma, üçüncü gün de Porto Cervo limanında yarış sırasında mahsur kalan diğer yelkencilerle vakit öldürme şeklinde geçti. Son iki gün ise neden geldim Sardegna’ya adlı türküyü söylemeye çoktan başlamıştım.

Sardegna, yaz aylarında neredeyse bütün İtalya’nın akın ettiği bir tatil adasıdır. Kuzeyinde yer alan Porto Cervo ise Akdeniz’den geçen süperyatların uğrak noktası olan bir limandır. İçerisinde güzel restoran ve barları barındıran, büyük süperyatlar ve yarışlardan gelen yelkenliler dahil olmak üzere bir çok şık tekne görebileceğiniz, her zamanki gibi yine turistlerin koloni halinde gezdiğine de şahit olabileceğiniz bir liman. Bu sosyetiklik, liman ücretlerine de yansımış. 55 metre üzeri tekneler için sezon içi yani temmuz-ağustos aylarında günlük ücret 2.574 Euro. Ancak bu rakamlar, İtalya ve Fransa’nın diğer ünlü limanlarında da geçerli. Portofino, Saint Tropez, Capri adası da genel olarak bu rakamlarda hizmet veriyor.

mavigaTRkum2Sardegna’da ulaşım eğer bir arabanız yoksa çok sıkıntılı. Mutlaka bir araç kiralamanız gerekmekte. Taksi ücretleri bir ada olması nedeniyle korkunç, Mikonos’tan bile pahalıydı. Sadece Taksim-Ortaköy arası gibi bir mesafe için ödeyeceğiniz ücret 50 Euro.

Orada geçirdiğim süre boyunca ikinci durağım ise Olbia kentiydi. Olbia, tipik bir güney İtalya kenti. Porto Cervo’daki lüksün yerini burada klasik yerel kent hayatı alıyor. İtalya’nın her yerinde görebileceğiniz, lüks olmayan İtalyan trattoria’ları, her zaman bir caffe içip çıkabileceğiniz İtalyan’ların “bar” dediği yerel cafeler ve biraz mağaza biraz ev ile turistik olmayan normal hayat devam ediyor.

Gelelim yemeğe…

navigaTRkum3Sardegna’da yiyebileceğiniz en güzel şey deniz ürünleri. İtalyan mutfağı, tahmin edebileceğiniz gibi kuzeye yani soğuğa gidildikçe tereyağ, risotto, parmigiano gibi dayanıklı peynirler, İtalyan salamları dediğimiz proscuitto ve benzeri her türlü domuz ürünü, güneye inildikçe ise daha hafif, lezzetli domates soslarının müthiş kokularıyla tabaklarda dansederek ağırlıklı olarak zeytinyağının kullanıldığı efsane deniz ürünlerinden oluşur. Bunlardan biri Spaghetti alle vongole dediğimiz kum midyeli makarna, diğeri de Bottarga adı verilen balık yumurtasıdır. Youtube’a Spaghetti alla bottarga yazarsanız karşınıza taze bottarga ile yapılmış İtalyan köy usulü müthiş lezzetli tarifler de çıkar ama ben size Sardegna’dan satın alabileceğiniz bottarga ile yapılan Spaghetti alla bottarga tarifi ile kum midyeli makarna tarifini karıştırarak arkadaşlarınıza İtalyan mutfağı konusunda sağlam bir hava atabileceğiniz “Spaghetti alle vongole con la bottarga e pomodorini” tarifi vereceğim. İsmi bile havalı.

SPAGHETTI ALLE VONGOLE CON LA BOTTARGA E POMODORINI

Malzemeler: Zeytinyağı- Bottarga- 500 gr Spaghetti ya da Linguine- 500 gr Vongole (kum midyesi)- 2 diş sarımsak- kıyılmış maydanoz (toz gibi çok ince kıymayın)- Çeri domates

Kum midyesi, iyice yıkanarak kumlarından tamamen arındırmanız gereken ve satın aldığınız gün pişirmeniz gereken canlı bir deniz ürünüdür. O gün pişiremediğiniz takdirde canlı olarak beklemelerini sağlamak için poşet içinde değil, ıslatılmış bir mutfak bezini bohça gibi yaparak midyeleri sarıp buzdolabında sadece bir gün daha bekletebilirsiniz. Islak olarak beklediklerinden emin olmalısınız.

1) Bir vok tavaya (ya da vok gibi mümkün olduğunca derin tavaya) 2 kaşık civarı zeytinyağını koyup ince kıydığımız sarmısakları yağ soğukken ekliyoruz. Yağ ısınmaya başladıkça sarımsaklar yağa kokularını salmaya ve cızırdamaya başlıyorlar. Yanmamalarına dikkat ederek kum midyelerini içine ekliyoruz. ¼ su bardağı da su ekleyerek tavaya bir kapak kapatıyoruz ve kum midyeleri ağızlarını açana dek pişiriyoruz. Kabukları kolay açılıp pişsin diye arada bir tavayı sallayacağımız için midyenin kabukları tavayı çizecektir, bunu göze alarak bir tava kullanın. Midyeler kabuklarını açtıklarında içine ikiye kesilmiş çeri domatesleri ekleyerek pişirmeye devam ediyoruz. Tavanın dibinde midyenin kabuklarının sağladığı müthiş deniz kokulu bir sos olacaktır.

2) Diğer yandan derin ve dar bir tencerede çoktan kaynatmış olduğumuz suya deniz tuzu atarak (makarna pişirirken suya iri taneli tuz atmak kuraldır) spaghetti ya da linguine’rimizi suya atıyoruz. Paketin üzerinde yazan pişme süresinden 2 dakika önce süzerek makarnaları sos tavasına ekliyoruz ve makarananın son iki dakikasını bu müthiş deniz kokulu sosta pişirerek tamamlıyoruz. Zamanlamayı çeri domatesleri attıktan bir kaç dakika sonra makarnayı eklemek olarak ayarlıyoruz ki çeri domatesler çok fazla pişerek mayhoşlaşmayıp diriliğini biraz korusunlar.

3) Son aşamada rendelediğimiz bottargayı ekleyip iyice karıştırarak kıyılmış maydanozları en üstüne serpip servis ediyoruz. Kum midyelerinin kabuklarını tabakta servis edip yemekten hoşlanmayanlar, sos piştikten sonra midyelerin kabuklarını ayıklayabilirler. Ancak asla önce değil. Çünkü sosa o müthiş lezzeti veren midyelerin kabukarından gelen deniz kokusudur.

Buon Appetito.